top of page
yazı yamak, sarı renk, not defteri, yazmayı denemek, deneme yazıları, başlamak için bir cümle yeter

Başlamak İçin Bir Cümle Yeter

Kitap okumayı çok seven biri olarak bu yaşıma kadar okuduğum kitapların sayısını kendim bile tahmin edemem. Edebi yönü çok ağır olan kitapları okuyamasam da benim için kitap kurdu demek haksızlık olmaz sanki :) Kitap okumadan geçirdiğim gün bir eksiklik hissettiğim gerçeğini inkâr edemem.
Bir gün hayatımda çok büyük yeri olan sevdiğim bir kişiden duyduğum bir cümle farklı amaçlara yönelmeme sebep oldu. “Hiç yazmayı düşündün mü? Bu kadar çok kitap okuyan ve kitap okumayı seven biri bence çok güzel yazılar da yazar.” O cümleyi duyduğumdan beri aklımın bir köşesinde hep yazmak vardı. Yazmayı çok arzularken yazacak bir hikâye oluşturamamak beni oldukça üzen bir durumdu. Bu düşünce yerleştikten sonra okuduğum her kitaptan esinlenmeye, kendi hikâyemi oluşturmaya çalıştım. Roman yazmak istiyordum. Evet, kararlıydım roman yazmak istiyordum.

Hep istediğim bu dileği gerçekleştirebilecek yaratıcı bir kurgum yoktu ne yazık ki :(. Hem yaratıcı hem farklı hem akıcı bir hikâye olsun istiyordum. Bu isteğimle biraz fazla yüksekten uçuyordum. Galiba bu durumu cin olmadan adam çarpmak deyimiyle açıklayabiliriz. Acaba o hayranı olduğum, kitaplarını bir solukta okuduğum yazarlar nasıl başlamışlardı? Nasıl başarmışlardı? Zaman geçtikçe yavaş yavaşta olsa bunun bir anda olmayacağı gerçeğini kabul etmeye başladım sanki. Tamam, tamam kabul etmiştim artık. :) Bir anda ilk hikâyemin çok yaratıcı olmayacağını. Ama yine de “Yazmak” hayalimden vazgeçmek istemiyordum. “Okumak” nasıl bir tutkuysa bence “Yazmak” da öyle bir tutkuydu. Bu tutkuyla daha tanışmadan bu kadar istiyor olmak bile düşündükçe içimi kıpır kıpır ediyordu. 

İçime sinen bir hikâye bulup kurgu oluşturana kadar okumaya devam etmeye karar verdim. Hiçbir şeyden vazgeçmemiş sadece şartların olgunlaşmasını beklemeye karar vermiştim. Ta ki sosyal medya turların da yazarlıkla ilgili bir sayfa görene kadar.

O gün, o sosyal medya hesabını takip etmeye başladım. İlk takibe aldığım sırada o sayfanın gönderilerinde ne kadar zaman geçirdiğimin farkında değilim. O zamana bıraktığım arzu, istek, tutku siz adına ne demek isterseniz işte tekrar alevlenmeye içimi kıpır kıpır etmeye başladı. Her gün merakla sayfanın gönderilerini, hikâyelerini takip etmeye ve üzerlerinde düşünmeye başladım. Verilen her öneriyi, tavsiyeyi aklımın bir köşesine not ediyor ve nasıl uygulayabileceğim hakkında düşünüyordum.

İşte bugün paylaşılan o gönderide yazan “Duygularına sahip çık, hikayeni başlat.” cümlesi fitili ateşledi :) Altında yazan açıklama yalnız olmadığım hissini uyandırırken bu satırları yazmama sebep oldu. Nerden ve nasıl başlayacağımı bilmezken elime kalemi almam bu cümlelerin dökülmesine yetti. Yazmaya başlamak için kurgu veya hikayeye gerek olmadığını sadece bir cümlenin bile yetebileceğini gördüm.

Bundan sonrası nasıl, nerede ve ne zaman gelir hiç bilmiyorum. O ilk cümlenin yazılmış olması, o ilk adımın atılmış olması insanın kendine inanmasını sağlıyor. En azından benim için öyle oldu. Bir şeyi gerçekten istersen doğru zamanda elbet seni buluyormuş. Hayallerinizden vazgeçmeyin, elinizden geleni yaptıktan sonra akışa, zamana bırakın çünkü elbet su akar yolunu bulur. En yakın zamanda yeni bir sayfada yeni bir cümleyle buluşmak dileğiyle….

#tununkitaplığı

TU'NUN KİTAPLIĞINA
HOŞGELDİNİZ...

tunun kitaplığı blog
bottom of page