

Yaşayamadığımız hayatlar…
Kitap okurken dikkatimi çeken ve beni derinden etkileyen bir cümleye rastladım. Bu cümle üzerine uzun uzun düşündüm. Öncelikle cümleyi sizinle paylaşmak istiyorum:
“Yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay.”

Yazmak İyileştirir...
Yazmaya başlamaya uzun zaman önce karar vermiş ve ilk yazımı yaklaşık üç sene önce sizinle paylaşmıştım. Sonra kısa öyküler ve çeşitli denemelerle devam ettim. Aslında kötü gitmediğime hatta iyi olduğuma bile inanıyordum. Sonra ne olduysa bir an da duygularımı yazıya dökememeye başladım.

30'dan Sonra...
Gezi yazılarım dışında uzun zamandır kalemi elime almadığımı fark ettim. Biraz Sizinle dertleşmek biraz içimi dökmek için buradayım. Böyle söyleyince iç karartıcı bir yazı mı gelecek acaba diye düşündüğünüzü biliyorum. Öyle mi olacak bilmiyorum. Gelin birlikte bakalım.
İlk yazımız tabi ki yazmak hakkında. Bakalım beğenecek misiniz? Yorumlarınız benim için çok önemli. Buyurun okumaya.

Başlamak için bir cümle yeter.
Zorlu süreçlerden geçtiğimiz bu günlerde biraz birlikte hayal kurup uzaklaşmak hepimize iyi gelebilir sanki...

Haydi birlikte tatile var mısınız?
_e.png)
Bir Terapi Yöntemi: Yazmak
Sadece kalemi elime almak ve yazmak istedim bu gece. Ne yazacağımı bilmeden. Amacım; hikâye, öykü çalışması yapmadan, içimdekileri kağıda dökmek. Çok uzun zaman oldu bir şeyler yazmayalı.