top of page
tatil.jpg

Hadi Hazırlanın Uzun Zamandır BeklediÄŸimiz O Tatile Çıkıyoruz 

Bir yolculuÄŸa çıkmak insana heyecanla karışık bir huzur veriyor. Bana ne hissettirdiÄŸini düÅŸünüyorum. DeÄŸiÅŸik ve psikolojik açıdan oldukça zor geçen bu günlerde aslında hepimizin istediÄŸi biraz bu galiba. DoÄŸayla baÅŸ baÅŸa olmak kadar yeni yerler görmekte hep cazip gelmiÅŸtir bana. Hadi hep birlikte hayal edelim. Öncelikle her akÅŸam korku ve tedirginlikte beklediÄŸimiz o tablonun sayılarının 0 olduÄŸunu düÅŸünerek baÅŸlayalım hayalimize. Kapatalım gözlerimizi.

Benim gibi renkli cıvıl cıvıl olan her ÅŸeyi sevenlerdenseniz öncelikle renkli bavulumuzu alarak iÅŸe baÅŸlıyoruz. Benimki sarı sizinkinin rengine siz karar verin. Bavulumu yatağımın üstüne (tabi ki silinmiÅŸ dezenfekte edilmiÅŸ haliyle :) ) açtım. Tatil hazırlıklarıma baÅŸlayacağım. Öncelikle nereye gideceÄŸimi sizinle paylaÅŸmak istedim. Beni tanıyanlar benden klasik bir cevap bekliyorlar ama ben onları ÅŸaşırtarak hayalimde küçük bir Ege kasabası olan Sığacık’a gidiyorum. Eminim bilenler çoktur ama bilmeyenler için ufak bir açıklama: Ä°zmir Seferihisar ilçesine baÄŸlı bir mahalle ya da kasaba diyelim daha sevimli oluyor. Åžu anın tarihini ve Ege ‘yi birleÅŸtirirsek mevsimin yaz olduÄŸunu çok net görebiliriz bence :)  Biraz detaylara girerek sizi hayalden uzaklaÅŸtırdık sanırım. Hemen tekrar dönüyorum. Bu arada siz de gitmek istediÄŸiniz yere karar vermiÅŸsinizdir diye düÅŸünüyorum. Kıyafetlerimden baÅŸlayarak tüm ihtiyaçlarımı tek tek bavuluma yerleÅŸtiriyorum. Onları yerleÅŸtirmek bile insanı keyiflendirmiyor mu? Giyeceklerimi bavula koyarken yüzümde sebepsiz bir gülümseme var. Arkada, 2020 yazının hareketli ÅŸarkılarından Zeynep Bastık “Ben her Mevsim Yazım” çalıyor. Yüksek sesle ÅŸarkıya eÅŸlik edip arada dans ederek bavulumu hazırlamayı tamamlıyorum.

Tüm hazırlıklarımı yaptıktan sonra yatıyorum. Malum sabah yola çıkacağım tüm gün araba kullanacağım dinlenmek lazım. Yanımızda bir arkadaşımız olduÄŸunu düÅŸünsek mi düÅŸünmesek mi bilemedim. Onu size bırakıyorum. Ama ÅŸu an ben galiba yalnız yolculuk yapmak istemiyorum. O yüzden sabah uyanıp arabayı yerleÅŸtirdikten sonra arkadaşımı almaya gidiyorum. Sabahtan kastım da günün ardığı saatler 5 falan. Normalde uykucu olan ben tatile gideceÄŸim de deÄŸiÅŸik bir enerjiye sahip olur erkenden kalkarım. Bana sorarsanız aslında o enerji herkeste vardır. Yoksa sizde olmuyor mu? Tatil enerjisi, aynı enerji eve dönerken olmaz mesela :) Evden çıktım gün içinde sıcak olur diye tabi ki yazlık giysilerimiz üstümüzde ama hafif tatlı bir sabah serinliÄŸi içimize iÅŸliyor. O serinlik bile nasıl tatlı geliyor insana. Arabaya yerleÅŸtim arkadaşımı aradım ben geliyorum diye. Arkadaşımın evinin önüne geldim bavullarını yerleÅŸtirdik birlikte ve yanıma yerleÅŸti. Tabi ki bir “baÅŸlasın tatil” selfiesinden sonra yola çıktık. Åžoför ben olduÄŸum için yardımcılığımı da arkadaşım üstlendi. Önce biraz hafif müziklerle baÅŸlayıp ÅŸehir sınırları dışına çıkınca iyice hareketleniyoruz. Arabada yüksek sesle sevdiÄŸin müziÄŸi dinleyip ona eÅŸlik etmek kadar rahatlatıcı baÅŸka bir ÅŸey varsa o da yolculuk yapmaktır :) Åžarkılara eÅŸlik ederek, dans ederek ilk mola yerine varıyoruz. Ankara’dan yola çıkan insanların molalarını verdikleri klasik bir yer vardır: Afyon. Biraz hava ısınmaya baÅŸladı birazda otur otur yorulduk. En sevdiÄŸimiz kahveciye gidip hem atıştırmalık bir ÅŸeyler hem de en büyük boy kahvemizi alıyoruz. Yol uzun bir sonraki molaya kadar bize enerji verecek büyüklükte olmalı kahveler. Keyifler o kadar yerinde ki kahkahalar hava da uçuÅŸuyor. Güldükçe gülesimiz geliyor. Bu kadar gülmenin sonuna aÄŸlamamayı umuyorum. Çünkü büyüklerimiz hep ne der? Çok güldük başımıza bir ÅŸey gelmese. Ama 3-4 aydır o kadar çok bunaldık ki bu kahkahalar istemsiz içimizden geliyor. Ve tekrar yola koyuluyoruz kafa nereye biz oraya :) Arada çıkan duygusal parçalar bizi bazen geçmiÅŸe götürüp hüzünlendirse de neÅŸemizi kaybetmiyoruz. GeçmiÅŸimizden aldığımız dersleri cebimize koyarak yola devam ediyoruz. Åžu an içinde olduÄŸumuz yolculuÄŸumuz gibi durmamız gereken yerde durup devam etmemiz gereken yerde devam ediyoruz. Bu tatil bizim mutlu olmamız kafa dağıtmamız için ÅŸimdi neden bu melankoli? Bazen gülerek eÄŸlenerek bazen de hafif duygulanarak yolculuÄŸumuzu tamamlıyoruz. Gelmeden birkaç gün önce bir web sitesi aracılığıyla rezervasyon yaptığımız küçük butik otelimizin önündeyiz. Bembeyaz ve tamamen çiçeklerle kaplı duvarları bizi kendisine çekiyor. Çimler ve büyük taÅŸlardan oluÅŸan bahçesine girdiÄŸimizde; bizi güler yüzlü tatlı bir teyze karşılıyor. Kasabanın yerlisi olduÄŸu hem giyim tarzından hem de tatlı ÅŸivesinden çok net anlaşılıyor. Odamızın hazır olup olmadığını öÄŸrenmek için lobiye doÄŸru geçerken bize bahçede oturup onu beklerken dinlenebileceÄŸimiz bembeyaz ferforje masa ve sandalyelere buyur ediyor. Hatta bize bir yorgunluk kahvesi söylüyor. Denizi görmese de o pansiyon öyle huzurlu bir enerjisi var ki gözlerimizi kapattığımızda bizden mutlusu yok. Kahvelerimizi içiyor tatlı teyzemizle kasaba ile ilgili sohbet ediyoruz. Daha sonra dinlenmek için odamıza çıkarken yosun kokusu deniz kokusu tatil kokusu hepsini duyabiliyorum. Yüzümde hafif bir gülümseme çünkü iyi gelmez mi hiç deniz havası? Artık sevimli küçük odamızdayız. Sizi bilmem ama bana hayali bile çok iyi geldi. Bizi tercih ettiÄŸiniz için teÅŸekkür eder iyi tatiller dileriz. :) Bir sonraki yolculuÄŸumuzda görüÅŸmek dileÄŸiyle…

#tununkitaplığı

ok_edited_edited.png

TU'NUN KÄ°TAPLIÄžINA
HOÅžGELDÄ°NÄ°Z...

tunun kitaplığı blog
bottom of page